“Hadi kutlama kadehleriyle içelim” diyor Mariah Carey; iki elinde mücevherlerle süslenmiş şampanya kadehleri, New York'taki üç katlı evinin en üst katında, bir Marakeş esrar odası gibi — esrarı hariç — dekore edilmiş “Fas Salonu” adını verdiği odada ayaklarının ucunda yürürken. Kadehleri bir sehpaya, kullanmakta olduğumuz “kutlama bardağı olmayan” diğerlerinin arasına koyup koltuğun köşesine kuruluyor. Asistanı, Mariah için büyük bir şişe su ve benim için bir kutu diyet kola getiriyor ve her ikimize de birer keten peçete uzatıyor. Vakit gece yarısını geçmiş. Mariah bu saatlerde kafeinli hiçbir şey içmiyor; çünkü o bir insomnia hastası ve kendisini “canlı” hissettiren şeylere karşı hoşgörüsü pek yok. Yine de kolamdan bir yudum almak istiyor ve zaten “uyanık bir an” içinde olduğunu söylüyor.
Pek çok Mariah-izm'iyle birlikte, “an” konsepti de hayatında büyük bir yer tutuyor. Akşam boyunca tam 49 farklı şey için kullanıyor bu konsepti: Analitik anlar, Schmaltz anları, peri masalı anları, tamamen gerçek anları, şöhret anları, İncil anları ve evet, Diva anları. 2001'de utanç verici bir TRL (MTV'nin çok seyredilen programlarından biri) şovunu takiben nahoş anlardan birini ve hatta birkaç “yazık bana” anı yaşadığını da söylüyor. Dokuz yaşında giydiği ve en sevdiği kanarya sarısı mayosu ise “vücuda yapışma anı” imiş. Şu anda giydiği kotu ve üstüne 17 yazılmış dapdar beyaz tişörtü de keza öyle. 17, elbette Mariah'nın geçtiğimiz 15 yıl içerisinde çıkarmış olduğu liste başı single sayısı. Mariah, satışı 5 milyonu geçen The Emancipation of Mimi'den geçen sene çıkan son liste başı single'ı “Don't Forget About Us” ile Elvis Presley'nin rekorunu egale etmiş durumda. Dört liste başı single daha çıkarması durumunda Beatles'ı bile geride bırakacak.
35 yaşındaki şarkıcının geçirdiği muhteşem yıl, geçici — ama yıkıcı — bir çöküşü takiben geldiği için olduğundan da güzel görünüyor. The Emancipation of Mimi albümü kendisinden beklenen düşük tirajı aşarak 2005'in en çok satan albümü oldu. Mariah, 10. albümü Mimi'nin yeni bulunmuş yaratıcı özgürlüğünün ürünü olduğunu söylüyor. “Geçmişte, insanlar benden formüllü, belli şeyler istiyorlardı” diyor. “İnsanlardan kastım; yapımcılar.”
Mimi, Mariah'nın hip-hop etkilenimlerini en çok içeren albümü. Mariah, “Say Somethin” için Neptunes'ü ve eski dostu Snoop Dogg'u yardıma çağırdı, “So Lonely”nin sözlerini Twista ile beraber yazdı, “Get Your Number”da uzun süredir prodüktörlüğünü yapan Jermaine Dupri ile düet yaptı ve Nelly ile birlikte “To The Floor”u söyledi. Çığlık çığlığa söylenen balladlar hala yerlerinde olsalar da bunlar, Mariah'nın kusursuz sesine bile kafa tutabilecek güzellikte ağır tempolu R'n'B şarkıları.
“İşin eğlenceli yanı, gerçekten sevdiğim şeyin ticari olarak da başarılı olacağını hep biliyordum.” diyor. İçgüdüleri onu yanıltmadı. Albüm üç hit (“Don't Forget About Us”, “Shake It Off” ve “We Belong Together”) çıkarı ve Mariah'ya “Yılın Albümü” de dahil olmak üzere sekiz Grammy adaylığı getirdi. Ödüllerden birkaç hafta önce karşılaştığımızda Mariah, pop divası tacını tekrar ele geçirmişti, kaç ödül alacağı ise önemsizdi.
“İnsanlar bana ‘Bu aslında Mariah Carey'nin temize çıkması değil mi?’ diyorlar. Pek sayılmaz. Benim tüm hayatım engellerle doluydu. Hep mücadele etmek zorunda kaldığım için gelecekte de hep mücadele etmek zorunda kalacağımı biliyordum.”
“Mariah, kariyerinin üçüncü safhasında” diyor Island Def Jam yöneticisi Antonio Reid. “İlk safhada büyük başarılar elde etti. İkinci safhada bazı büyük hayal kırıkları yaşadı. Şimdi ise çıkışlara ve düşüşlere dayanıp, oyunda gerektiği kadar kalabilecek imkanlara sahip. Bir nevi Muhammed Ali veya Frank Sinatra gibi. Ve bence hayranları da bu iniş çıkışları yaşayıp hala burada olduğu için onu seviyor.”
Mariah, evinin köşesindeki Brezilya restoranındaki yemeğe her zamanki gibi geç geliyor ve özür diliyor. Abartılı bir şekilde “Üzgünüm hayatım, pedikürcüm makasının üstüne düşmüş, dikiş atılması gerekti” diyor ve hemen ardından ekliyor: “Ne içiyoruz? Şarap mı? Votkanın kalorisi daha az. Pekala, aklımı çeldin, bir kadeh şarap alacağım.”
Bu akşam, şarkıcının kişisel antrenörü Patricia'nın, Mariah'yı Grammy ödül töreni için rejime sokmasından önceki müsamaha günlerinin sonuncusu. Grammy'lerde en iyi haliyle görünmeyi, bir hafta önceki Altın Küre ödül töreninde giydiği Karl Lagerfeld tarafından hazırlanan düşük kesim siyah elbise için aldığı iğnelemelerden sonra özellikle istiyor. “Aşırı sıkı elbise ödülünü kazanan… Mariah Carey”, “Bol bol pasta yiyor olmalı”, “Yedi yaşındaki çocuğum Carey'nin bir kamyon lastiği gibi patladığını söyledi” gibi eleştirilere karşı Mariah “Saten, hata affetmeyen bir kumaş türü” savunmasını yapıyor. “Ne yapsaydım? Koca Karl Lagerfeld'i arayıp saten yerine mat jarse istedğimi mi söyleseydim?” Elbette Mariah, giyimiyle alay edilmesine alışık: Geçen sene Mr. Blackwell'in “En Kötü Giyinenler” listesine girdi (“Dünya müzikal azadınızı — Emancipation — kutluyor… Ama lütfen, o vücudu bizim hayal gücümüze bırakın.”) ve kabul edelim ki Mariah genellikle 35 yaşındaki pek çok kadından daha sıkı, daha mini ve daha pespaye giyiniyor. Yine de, 1.58'lik şarkıcı sandığınızdan çok daha zayıf; gürbüz diyebileceğimiz bir irilikte ise hiç değil. Kaslı olmayı hep istediğini ve yedinci sınıftayken tüm erkekleri bilek güreşinde yenebildiğini belirtiyor.
“40 kilo çeken insanlarla yarış edemem, ben etnik kökenliyim, bir popom var ve kalmasını istiyorum; çünkü onu seviyorum. Evet, büyüyor, küçülüyor ve tekrar büyüyor. Yapması gereken de bu zaten. Uğraşıp Grammy töreni için olabileceğim en ince halime geleceğim ama vermek istediğim kilo miktarı da oldukça az. “Kilo takıntılı idman tüccarı tipi”, bir şarkıcı olarak benim örnek aldığım bir tip değil. Onlar pop star ya da ikon olabilirler ama benim şarkıcı olarak adlandırdığım tipler değiller. Şarkı söyleyemiyorlar.”
Mariah'nın müthiş sesi — kendi sözleriyle “enstrümanı” — en büyük gurur kaynağı olabilir ama kaydettiği neredeyse her şarkının yazımında ve/veya prodüksiyonunda rol alan nadir pop yıldızlarından birisi olarak tanınmayı da istiyor. “Daha en başta, birlikte yazmaya veya işbirliği yapmaya hazır olduğumu ama başkalarının şarkılarını söylemeye zorlanmak istemediğimi söyledim. William Shakespeare olduğumu söylemiyorum ama ufak bir melodi yazmak bile rahatlatıcı bir şey ve kendimi ifade etmeye gerçekten ihtiyacım var.”
Elbette Mariah için kendisini ifade etmenin çok zor olduğu zamanlar da vardı. “Ol'Dirty Bastard ile kaydettiğim ‘Fantasy’ remiksini duyduklarında şirkettekiler bana güldüler. Birisi ‘Bu da ne? Bunu ben de yapabilirim’ bile dedi. Ancak o kaydın harika olduğunu ve bir klasik olacağını, hip-hop ile büyümemiş ve sadece Good Fellas film müziğini dinlemeye istekli birisine anlatamazsınız.”
İsim vermek Mariah'nın tarzı değil, ister yasadışı ilaçlarla zayıflayan bir kadın sanatçıyla dalga geçerken, ister eski kocası ve eski Sony Müzik patronu Tommy Mottola'dan bahsederken. Mariah'yı keşfeden ve Columbia Plak ile sözleşme imzalatan, demosunu 1988'de bir partide Mariah'nın bir arkadaşından alan Mottola'ydı. Mottola ve Mariah bundan kısa bir süre sonra romantik bir ilişkiye başladılar ve 1993'te, Mottola karısından boşanır boşanmaz evlendiler. Ancak, artık bilindiği gibi Mariah kötü giden ve “her türlü güvensizliğinden kasten faydalanılan” evliliği boyunca sefil bir haldeydi. Çift beş yıl sonra boşandı; ancak Mariah'nın Sony ile olan kontratına göre şirket için iki albüm daha kaydetmesi gerekiyordu.
“Şirketin başında belli bir insan varken ve ben ondan yeni boşanmışken orada olmak gerçekten zordu. Saplantılı, kızgın ve güçlü birisiyle uğraşıyorsanız işler biraz tatsızlaşabiliyor. Onu terk etmek, hayatımda yaptığım en zor şeylerden biriydi. Kendisinden 20 yaş büyük olduğunuz birisini manipüle etmek çok kolay bir şey. Her neyse, kimseyi suçlamıyorum. Kimse kafama silah dayamadı.” Duraklıyor ve gülümsüyor. “En azından kimsenin kafama silah dayadığını sanmıyorum.”
Patricia Carey, 27 Mart 1970 saat 07.27'de sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdiğinde hemşire ona dönüp “Bu oldukça şanslı bir bebek olacak” dedi. Bir opera şarkıcısı olan Patricia, kızına bir sahne ismi olarak işe yarayacak bir ad taktı: Mariah Carey. Ona sürekli bir yıldız olacağını söyledi.
Annem hiçbir zaman “Çık ve şarkını söyle” tavrında değildi diyor Mariah. Annesinin ona “Başarırsam” değil, “Başardığımda” demesini tembihlediğini de ekliyor. “Bu baskı mıydı bilmiyorum ama her ne ise işe yaradı. İnandım. Müzik yapmaya, kendimi o sırada olduğum yerden daha yüksek bir yere çıkarmaya ihtiyacım vardı ve vergi müfettişi olmak istemediğimi biliyordum. Büyüyüp o parıltılı hayata kavuşmayı istiyordum.”
Babası, Alfred Roy Carey ise pragmatik olandı. “Hep ‘Bence matematik ödevini yapmalısın.’ derdi.” diyor Mariah. “O, havacılık mühendisiydi ve bense kesinlikle bir ‘sol beyin kraliçesi’ değildim. Babam ordudaydı, oldukça katı ve disiplinliydi.”
Mariah'nın ebeveynleri 50'lerin sonlarında New York'ta tanışmışlar. İrlanda asıllı bir bohem olan Patricia, Springfield Illinois'den Manhattan'a, Mariah'nın anlattığına göre Yul Brynner'ı görebilme umuduyla gelmiş. Brooklyn'de yaşayan yarı Venezüellalı yarı Afro-Amerikan Alfred ise çevresinde “Porsche'siyle turlayan kısa saçlı yalnız adam” olarak tanınırmış. “Babam o zamanların çekici erkeklerindenmiş ve sanırım biraz da Yul Brynner'a benziyormuş. Annem onu görünce ‘İşte orada!’ demiş. Arkadaşı ‘O, Roy Carey'den başkası değil.’ cevabını verince ‘Pekala, onunla tanışmak istiyorum.’ demiş.”
Çift evlendikten sonra Carey ailesi Long Island'ın kuzey sahiline yerleşmiş ve üç çocuk sahibi olmuşlar: Mariah ve ikisi de kendisinden 10 yaş büyük olan ablası Alison ve abisi Morgan. Ailenin yaşadığı yerdeki insanlar bu ırklar arası evliliği pek hoş karşılamamış ve işi sözlü sataşmalarla bırakmayıp onların arabasını yakmaya ve evcil hayvanlarını zehirlemeye kadar götürmüş. Mariah üç yaşına geldiğinde çift boşanmış. Bunu takip eden yıllarda Patricia ve çocukları en az 13 defa taşınmışlar ve yeni okuluna alışmak, ne siyah ne de beyaz öğrencilerle tam olarak anlaşabilen Mariah için hep bir sorun olmuş. Bunun yanı sıra Alison uyuşturucu ve fahişelik olaylarına karışmış ve henüz 15 yaşındayken Mariah'nın şu anda hala çok yakın olduğu yeğeni Shawn dünyaya gelmiş.
Mariah, detay vermesinin yasal olarak imkansız olduğunu söylese de (O ve kardeşinin birbirleri hakkında konuşmamak üzere bir anlaşma imzaladıkları iddia ediliyor.) ev hayatının tehlikelerle dolu olduğunu ve kendini hep korkunç durumlarda bulduğunu açıkça belirtiyor. Annesi aileyi geçindirmek için üç işte birden çalıştığı ve genelde evde bulunmadığı için, Mariah kendi kendine bakmak zorundaydı. “Altı yaşındaydım ve evde annemin arkadaşlarına haber verip yardım istemek zorunda kaldığım bir olay yaşanmıştı.Evde yetişkin ya da genç kimse yoktu, bana bakması için bırakılan kişi evden gitmişti ve yapayalnız kalmıştım. Annemin arkadaşları geldiler; bilirsiniz insanlar çocukların anlamayacağını düşünerek kendi aralarında konuşurlar, ama ben çok duyarlıydım ve hala da öyleyim. Hiç unutmayacağım şu sözleri söylemişlerdi: “Eğer bu çocuk başarılı olursa bu bir mucize olacaktır.” Bu benim için çok özel bir andı. Çünkü ben mucizelere inanıyorum. Sanırım yaşadığım bütün düzensizliklerden sonra kızgın ve sert birisi olmamak için ruhsal sağlık aşısı gibi bir şey olmuş olmam gerekir.”
Klasik bir Mariah-izm daha: Hep “sonsuza dek 12 yaşında” olacağını söylüyor. Belki bu, neden bazen bir çocuk gibi giyindiğini de açıklayabilir. Garsondan eti ve sebzeyi aynı tabağa koymamasını isterken neredeyse küçük bir prensesin yapması gereken şeyin bu olduğunu hayal ediyor gibi. Mariah'nın, eski sevgilisi Latin şarkıcı Luis Miguel ile Fas'a yapılan bir etkilenerek dekore edilen karanlık ve erkeksi “Fas Salonu” hariç, Mariah'nın evi çiçek baskıları ve kristal süslemeleriyle Laura Ashley mağazalarında dolanan çılgın bir çocuk tarafından dekore edilmiş gibi. Terrier cinsi köpeği Jack'in uyumak için kendi minyatür kanepesi bile var. Hello Kitty'yi 12 yaşındayken sevdiği kadar seviyor. Tek fark, artık lüks evindeki dört banyodan birisinin Hello Kitty oyuncaklarından yapılmış olması (evde ayrıca Marilyn Monroe banyosu, kelebek banyosu ve yatmadan önce rahatlamak için kullandığı koca bir küveti olan kendi kişisel banyosu bulunmakta). Ara sıra Shawn, Dupri, Dj Clue ya da kız arkadaşları Rachel ve Jasmine ile birlikte gece kulüplerine gidiyor. Ancak duman onu rahatsız ettiği için arkadaşlarını Mean Girls, Zoolander gibi en sevdiği DVD'leri seyretmek üzere evinin denizkızı temalı oturma odasına davet etmeyi tercih ediyor.
“Kızakla kaymayı, Noel'i, Disney'deki Korku Kulesi'ni ve aptal filmleri seviyorum” diyor. 12 yaşın bir özelliği daha var. “Bence bunun 16 yaşında olmamamla da bir ilgisi var” derken, seks ya da seksle alakalı herhangi bir şeyden bahsederken yaptığı gibi sesini alçaltıyor. “Çünkü 16 yaşındakiler cinsel olarak aktif ve serbesttirler. Sanırım 15 yaşındayken bebek sahibi olan bir ablam olduğu için kendimi ondan daha genç görmek istiyorum. Bana göre 15 yaş ‘yaşlı’ idi. O yaştayken birçok arkadaşım seks yapıyordu. Ancak erkek arkadaşım olduğu zamanlar bile ‘İşleri daha da büyütüp daha da iyi olacağım ve hayatımı berbat edebilecek bir şey yapmayacağım’ diye düşünüyordum. 12 yaşımdayken bir yetişkin gibiydim; çünkü çok erken yaşlarımdan beri başkalarına göz kulak oluyordum.
Mariah'nın arkadaşlarına bakılırsa, başkalarına göz kulak olmak, Mariah için kendine göz kulak olmak da dahil olmak üzere her şeyden önce geliyor. Ve ona kalırsa bu özelliği 2001'deki ünlü depresyonuna sebep olan şeydi. Hikaye oldukça tanıdık: Glitter filmi ve albümü için yapılan promosyonlar kapsamında Mariah, MTV'nin TRL programına doğaçlama bir ziyaret yapar. Şovdaki davranışları tuhaftır ve rahatsız edici bir tür striptiz de yapar. Gösterilen tepkinin abartılı olduğunu savunuyor hala. “Üstümde üç kat elbise vardı!” diyor.
Bu olaydan kısa bir süre sonra, web sitesine attığı iki mesaj, duygusal bir çöküntünün sinyallerini vermektedir. Bu ses kaydı mesajlarında da Mariah artık kimseye güvenemeyeceğini; çünkü neler olup bittiğini gerçekten anlamadığını söylemektedir. “Çünkü sürekli bu yerden çıkmaya çalışıyorum. Bunu anlayabiliyor musunuz bilmiyorum ama gerçek şu ki; hayranlarıma onları sevdiğimi söylemek istiyorum. Ve bir süre ortalıkta olmayacağım.” Ağustos'un başında Mariah'nın sözcüsü, şarkıcının duygusal ve fiziksel problemler sebebiyle bir psikiyatri kliniğine yatırıldığı haberlerini doğrular.
Mariah hiçbir zaman o kadar da kötü olmadığını savunuyor: “Doğrusunu söylemek gerekirse, bir dahi olan ve işini bilen terapistim bile bir sinirsel bozukluk yaşamadığımı, sadece yorulduğumu ve bedenimin de bu yükü kaldıramadığı bir ‘diva anı’ yaşadığımı belirtti.”
Glitter'ın film müziği albümü, Mariah'nın Columbia şirketinden ayrılıp Virgin Plak için kaydettiği ilk albümdü. Aynı zamanda sonuncusu da oldu. Glitter'ın büyük başarısızlığı üzerine şirket, Mariah'ya 28 milyon dolar ödeyerek şarkıcıyla bağlarını kopardı.
Birkaç yıl önce, babası kanserden ölmeden Mariah ona söz konusu dönemin kendisi için ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışmış. “Babam hastalanmadan onunla vakit geçirip, onu daha iyi anlayıp, ‘Ah, o beni terk etti’ hissiyatından kurtulabilecek kadar şanslıydım. Birbirimize sandığımdan daha fazla benzediğimizi fark ettim. Yaptığımız bir telefon konuşmasında ona ölüm dışında başıma gelebilecek en kötü şeyi yaşadığımı ve artık ölümden korkmadığımı anlattım. Sanırım o dönemin benim için ne kadar kötü geçtiğini çok da anlamamıştır; çünkü babam pek tabloid okuyacak birisi değildi. Ama şu anı, her şeyin yoluna girdiğini görebilecek kadar yaşamasını dilerdim; bu ona başka bir inanç kaynağı daha sağlardı. Ve kim ne derse desin, bu işte inanca ihtiyacınız var.”
Kutlama bardaklarımız elimizde olduğu halde “neşeli Mariah” bir anda ortadan kayboluyor ve şarkıcının çenesi titremeye başlıyor. “Şu anda kişisel ve profesyonel olarak bulunduğum yer için o kadar minnettarım ki, kimseye tam olarak anlatamıyorum bile; bu bir ‘gözyaşı anı.’ ” diyor sarsılarak. “Bir ‘gözyaşı anı’ bile değil; bir ‘gözyaşı nehri anı.’ Dizlerimin üzerine çöküp Tanrı'ya sahip olduğum her küçük şey için teşekkür etmediğimi mi sanıyorsunuz? İşler 12 yaşımdayken olduğu gibi gitseydi sefalet içinde olabilirdim. Ölmüş olabilir ya da bir hastalık kapmış olabilirdim. Bazı çok tehlikeli olaylar geçirdim ve kurtulmamın tek sebebi, Tanrı'nın merhametidir. İnsanlar istediklerini söyleyebilirler, ama ben ünlü olmadan önce nasılsam şimdi de öyleyim. O fotoğraflardaki sarı bikinili kızım hala. O sırada bir hiçtim. Sorunlu bir ailenin melez kızıydım ve hala da öyleyim. Sadece artık param var.” Alçak bir sesle gülüyor: “Ve bunun yardımı oluyor.”